1 Eylül 2012 Cumartesi

Donuk Zamanın Soyut Bir Betimi

Ayakta kalan beş tane labut,

Bir tahta çakma tabutun önünde dizili,

İçinde tıka basa doldurulmuş tomar tomar kağıtlarla birlikte,

Bir kış beklentisi altında,

Bir bowling topunun duvara çarpan feryadı yankılanıyor uzaklardan...


Sokaklar biraz titremeye başladı,

Mazgallar boş,

Kaldırımlar yalnız,

Ve bahçelerde yaşam belirtisi kalmamış.


Beyinler konuşmayı unutmuş,

Çeneler kenetlenmiş,

Dişlerden eller sıkı sıkı tutunur suskunluğun etten perdeleri arasında,

Günün ele gelir tek tarafı,

Dudakların ucunda patlayan sivilceden başka da bir şey değildi...


Ne biliyim ben,

Böyle geçmiyor zaman işte.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder