5 Temmuz 2012 Perşembe

Banyo

Lavabonun yanındayım,

Ağzına kadar doldurduğum bu beyaz, içi çukur ve dibi demirden bir deliği olan

Beyaz tabutun içine,

Önce bir bezle deliğini tıkayıp,

Musluğu açtım.

Ve bekledim sadece,


Ben, küvetin yanında kısa bir iskemlenin üzerinde çırılçıplak oturuyordum,

Bütün bunları yaparken gözlerim hep nemli fayansların acılarla örtülü dokusuna odaklanmıştı,

Sağ elim dışında buz kesmiş bedenim,

Ve santimetrelerce mesafede duvarların büyüsüne kapılan çıplak sırtım.


Musluktan su akıyordu, fazla tazyikli akmıyordu,

Parmaklarımın pek dermanı kalmamıştı musluğun kolunu kaldırmaya,

Sonra bileklerimi soğuk lavabonun kenarına dayadım,

Bekledim,

Yavaşca biriken suyun parmak uçlarımı öpüşünü hissettim

Sonra yükselerek tırnak aralarıma doğru ufak bir dolgunluk hissi,

Ve nemli havayı yarıp geçen, pütürlü bir şırıltı sesi,

Çıplak sırtıma karınca darbeleriyle işleyen...


Su şimdi ikinci parmak boğumuma kadar geldi,

Isınmaya başlıyor iyice,

Sanırım sıcak tarafında itelemişim,

Boşver dolsun gitsin, diye düşünüp,

Karşımda dikelen solgun fayansları yorgan yapmış duvarın

Aldatıcı yansımasına bakıyordum...


Kapının eşiğine doğru, bilemediğim bir nedenden dolayı fırlattığım sigara pakedim,

Ve çakmağım bir iki karış sağ tarafına doğru savurlmuş,

Canım çekti,

Elimi lavabodan çıkarmadan uzanabilir miydim?

Denedim,

Önce pakedi iki üç hamleyle sol elimin parmaklarıyla kıpırdandırıp kendime çektim,

Çakmağı da sol ayağımı bedenimi sağıma kasarak uzatıp çektim kendime,

Sonra her ikisini de topralayıp yaktım,

Önce dudaklarıma tütünü,

Sonra da ateşi çarşafa tutturarak ortaya çıkan sisli gerçeği içime çektim...

Napıyordum ben?

Bu banyoda,

Bu lavabo yanı iskemlede oturarak, ne bok yiyordum burda?


Bilmiyorum diye dumanımla beraber attım kelimeyi fısıltılarımla karıştırarak...

Elimi çekmem lazımdı, su iyice ısınmıştı...


Çektim ve baktım avuçlarımın içine,

Biraz ılık gibi duruyordu, yüzüm, ellerimin sinirlerinden daha çok hissediyordu ılıklığı,

Yüzüme bastım,

Kapalı gözlerimin, aklıma serdiği kara bir çarşaf üzerinde,

Islak temaslarla beliren bir avuç,

Ve içimde sigaramın içime çekilmesi gerektiğini haykıran bir istek gördüm,

Aklım da bulanıyordu,

Gözlerimi kapalı tutmaya devam ettim,

El yordamıyla sigarayı dudağımın kenarına tutuşrudum ,

Ve baktım o göz kapaklarının örttüğü karanlığın içine,

Elim ayrılmamıştı suratıma,

Kapanıklığının o nefes nemiyle hissettirdiği dudaklarımın ucunu hissediyordum,

Ve gözlerimin önü hala karanlık,

Bir şeyler kıpırdıyordu,

Bakışlarımı kapatan bu derileri deşip geçen bir iki belirsiz illüzyon,

Ama göğüs kafesi daha da belirginleştiriyordu her şeyi,

O anlatıyordu ve bu kıpırtılar oynamaya devam ediyordu...

Onları seçemiyordum,

Lavabonun içine dolan suyun sesleri gürleşmeye

Ve oracıkta oluşan su kütlesinin bedenini deşmeye başlıyordu,

Bu bariton feryatlar taşan bir suyun ruhunu resmediyordu kulaklardan gözlere...

Ve su paylaşmak istedi, taşıpi kaynar bedenini dizime değdirdi,

Canım yandı,

Yeter,

Dedim,

İrkildim,

Ona yardım etmeliydim,

Evet bunu yapmam gerekiyordu, yoksa sabaha kadar haykıracaktı vahşice,

Nasıl yapabilirdim ki?

Dibine tıkadığım bezi çekmem gerekirdi,

Bunu ona ben yapmıştım,

Islak bir ızdırap doğurmuştum kendi kendime,

Yanan da haykıran da ben olmamıştım,

Ama şimdi olmam gerekiyordu,

Buharlar yükseliyordu lavabodan,

Taşan su yerden ayaklarıma ulaşıp, yalvarırcasına yakıyordu...

Ayağa kalkıp kaynayan bu birikimin üzerinde buğulanmış aynaya baktım,

Hiç bir şeyi seçemiyordum ama karşımda dikilen buğulu bir ''ben'' olduğumu görebiliyordum.



Musluğu kapadım,

Nefes, bir çok şeyin anahtarıdır,

Nefesimi derinden alıp ellerimi kaynayan suya soktum,

Acıyordu, bunu imgelememe gerek yok heralde,

Ama tırnaklarımın altındaki etin sızladığını net hissediyordum,

Sonra bezi buldum,

Ve çekip aldım...

Boşalmaya başladı su,

Tüm ızdırabını küçücük bir girdaba dolayarak,

Çekti içerisine yuttu, yok etti...

Derin bir gargara sesi,

Ve

Sessizlik...

Aklın dengesi,

Fırtına sonrası şıpırtılar,

Elde sıcak bir bez,

Kaybolan illüzyonlar.

Elimdeki bezi

Yüzüme bastırdım,

Ve iskemleye oturdum,

Tam otururken ayağımın tabanyla bastığım sigaramın sönmemiş izmariti uyardı beni,

Yeni bir arkadışını daha yakıp

Onunla doldurmam için ciğerlerimi...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder